Adalet bakanlığına soruyorum nerde adalet ?

30.08.2022 - 18:12, Güncelleme: 30.08.2022 - 18:12 42117+ kez okundu.
 

Adalet bakanlığına soruyorum nerde adalet ?

GEÇ GELEN ADALET ADALET DEĞİLDİR OSMAN ERGİN DEVLETİNİ DÜŞÜNDÜĞÜ İÇİN Mİ SUÇLU?
GEÇ GELEN ADALET ADALET DEĞİLDİR OSMAN ERGİN DEVLETİNİ DÜŞÜNDÜĞÜ İÇİN Mİ SUÇLU? Yıllar 1986 yılı gösteriyordu. Osman Ergin isimli tır şoförü Türkiye'yi hayali ihracatla dolandıran Menteşoğlu firmasını ihbar edip milletin parasını ve devletin itibarını kurtarmıştı. Kendisine verilecek olan ikramiye verilmediği için 34 yıl sonra dava açtı ve devletten hakkını istiyor. 34 yıl sonra hala hak mucadelesine devam eden Osman Ergin geç gelen adalet sdalet değildir diyenlere inat mücadelesini sürdürüyor.Devletini düşünmenin dürüst olmanın adeta bedelini ödeyen Orman Ergin adeta cezalandırılırken bu ülkede hak hukuk ve adalet diyenlerin de umutlarını söndürüyor. Bu ülkede namuslu insanların namussuzlardan daha fazla sesini çıkarması gerekiyor artık. Bu milletin uyanması bu milletin özüne dönmesi gerekiyor.  Yıllar önce devleti milyon dolar hayali ihracat yaparak dolandıran Menteşoğlu Kardeşleri ihbar eden Osman Ergin'in hakkını vermeyen devlet bugün hakkını arayan mağdurların hakkını verir mi bilinmez ama bilinen bir gerçek var ki adalet kavramı ve yargı her geçen güven kaybetmeye devam ediyor. Avukat Burak Eke'ye bu önemli olayı benimle paylaştığı için çok teşekkür ediyorum  Tevfik Diker Hayali ihracatla devlet soyulmuş... * Osman Ergin 1985 ile 1986 yılları arasında “Menteşoğlu Kardeşler” topluluğuna ait “Türkay Servis Taşıt AŞ” firmasında 34 FZ 882 ve 34 FZ 645 plakalı  tırların şoförlüğü görevini yapmıştır. Görevi kapsamında şoförlüğünü yaptığı tırlar ile  Menteşoğlu'na ait malları yurtdışına ihraç etmekteydi. Firma yetkilileri tarafından Osman Ergin ve diğer şoförlere, her Türkiye sınırları dışına  çıktıklarında, ihraç ettikleri mallara ilişkin faturaları imha etmeleri gerektiği talimatı  verilmiştir. Bu fatura bedellerinin çok yüksek olması nedeniyle, şüpheye kapılarak yetkili  birimlere bildirmek adına ilgili faturaları imha etmemiştir. Ayrıca, diğer şoförlerden de  onlarda bulunan faturaları talep etmiştir. Bunun yanında, Osman Ergin; malları taşıdığı ülkelerde malın boşaltılması öngörülen  yerlerdeki depolar tamamen dolu olmasına rağmen, yetkililer tarafından malların yine de  teslim alındığını, fakat müvekkilin kullanımında olmayan bir kamyon ile başka bir bölgeye  götürüldüğüne ve kimi zaman kamyonlarca malın çöplüğe atıldığına tanık olmuştur. Bilahare Osman Ergin, taşınması öngörülen malları kontrol ettiğinde, gümrük  kayıtlarında mantar, kerevit, salyangoz, kurbağa bacağı vs olarak görülen kutuların  yalnızca su dolu olduğuna şahit olmuştur. Bunun üzerine, şüpheleri iyice artan müvekkil,  devletin zararına olacak şekilde işverenleri tarafından işlem yapıldığı kanaatine varmıştır. Yapmayı planladığı işin hayati bir risk taşıyacağını bilerek ikamet ettiği Kütahya’nın  emniyet müdürü Ali Sakallı ile temasa geçmiş ve tanık olduğu olayları tek tek bildirmiştir.  Bu esnada, Ali Sakallı’ya olaya ilişkin fotokopileri vermiş ve müvekkile isminin gizli  tutulacağı ve ihbarının değerlendirilerek ilgili birimlere iletileceği bildirilmiştir. Osman Ergin ihbarının, Kütahya Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlüğünce  değerlendirilmesi neticesinde, 25.07.1986 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğüne  (Kaçakçılık İstihbarat ve Harekat Daire Başkanlığına) DSİ23-444 sayılı yazımız ile  “Menteşoğlu Kardeşler” topluluğu şirketinin aslında yurtdışına salyangoz, mantar vs  ihracatı yapmadığı, hayali ihracat yaptığı ihbar edilmiştir. Bunun üzerine 31.10.1986  Tarihinde Hazine Kontrolörü olan Fikret Demirbüken Kütahya’ya gelerek, söz konusu  ihbarına ilişkin ifadelerini almıştır. Osman Ergin ihbarı neticesinde ilgili birimler gerekli araştırma ve incelemeleri yaparak,  “Menteşoğlu Kardeşler” topluluğuna ait firmalar tarafından hayali ihracat yapıldığını tespit  etmiştir. Netice olarak devletimizin çok büyük bir kaybı önlenmiştir. Ayrıca verilen cezalar  ve uygulanan yaptırımlar ile devletimizin uğradığı kayıplar telafi edilmiştir. Bu kapsamda  müvekkil 26.12.1931 tarih ve 1905 sayılı MENKUL VE GAYRİMENKUL EMVAL İLE  BUNLARIN İNTİFA HAKLARININ VE DAİMİ VERGİLERİN MEKTUMLARINI HABER  VERENLERE VERİLECEK İKRAMİYE HAKKINDA KANUN kapsamında ihbar ikramiyesi  almaya hak kazanmıştır.  Buna rağmen ikramiye kendisine ödenmemiştir. Başvurularımızın sonuçsuz kalması  üzerine konu yargıya intikal etmiştir. İdare ilk başlarda kendisinden önce de bu konuda  bilgisi olduğunu ifade etmiş isede yargılama esnasında ki cevapları tutarsız, hatta bizim  iddialarımızı destekler mahiyette olmuştur. Osman Ergin ikramiyenin kendisine ödenmesini ve hakkı olan ikramiye bir başkasına  ödenmiş ise hangi gerekçelerle, ne zaman ve kime ödeme yapıldığının bildirilmesini talep etmiştir. İstanbul Vergi Mahkemesi, 2020/1310 Esas No.’lu dosya ile açtığımız davada ileri  sürdüğümüz iddialarla ilgili gerekli soruşturmaları yapmaktansa, idarenin cevabını esas  alarak davamızı reddetmiş, istinafta onaylanan dosya, talebimiz üzerine Danıştay’a  gönderilmiştir. Haklılığımızı kanıtlayan her türlü belge elimizde mevcuttur. Ayrıca ilgili  dosyalar da, TBMM, İstanbul İdare Mahkemesi, Danıştay, Emniyet Genel Müdürlüğü ve  Maliye Bakanlığı nezdindedir. Bu konu kendi başına çok önemli bir adli vakadır. Öte yandan etkin kamu oyunun,  geçmişteki, hayali İhracat, kaçakçılık, suç örgütleri, yolsuzluk konuları ile idare bünyesinde  kaybolan ikramiye konusuna ve devlete güvenerek, ilk başta ikramiye alacağını dahi  bilmeden, tamamen yurtseverlik ve adalet duygusu ile hareket ederek, yaşam boyu çile ve  sıkıntıya uğramış bir vatandaşın öyküsüne duyarsız olmayacağı değerlendirilmektedir. Konu bir dönem siyaseti de etkilemiş bir yolsuzluktur. Zamanında basın ve kamuoyunu  uzun bir süre meşgul etmiştir. ( Zengin bir arşiv elimizdedir.) Rahmetli gazeteci Ünal İnanç  ve Tuncay Özkan, başta olmak üzere zamanında özel dergilerin ve kitapların konusu  olmuştur.Yaşları müsait olanlar şöyle ya da böyle hatırlamakla beraber, genç nesiller  konudan bihaber. Oysa ki ülkenin geçmişini anlamak isteyen bir genç, olay ile çok  ilgilenecektir. Basın, yolsuzluk, siyaset üçgeninde basının temiz ve etkin inisiyatiflerinden  biridir. Bu yönü ile basın tarihi bakımından önemli bir örnektir. Konu muhtemelen idare  içerisinde bazı şahısların, hayali muhbirler oluşturarak ayrı bir yolsuzluk yapmaları. Bu  yönü ile de ilginçtir. Güncel olarak da araştırıldığında yakın zamanda da vergi görevlilerinin  görevleri gereği yürüttüğü soruşturmalarda hayali muhbirler oluşturarak ikramiye almaya  çalıştığının belirlendiği ve bazı soruşturmalar ve tutuklamalar olduğu da görülecektir. Son olarak da bu tür olaylar ortadan kalkmış değil, sadece ortaya çıkmıyor. Bu konuda  çaba gösterenleri adalet sisteminin ödüllendirdiğinin görülmesinin yeni olayların açığa  çıkartılarak, daha temiz ve daha adil bir toplum oluşturma çabalarını destekleyeceği çok  açıktır. Bu bakımdan da konu ile ilgilenilmesinde ciddi bir kamusal yarar vardır. Av.Burak Eke
GEÇ GELEN ADALET ADALET DEĞİLDİR OSMAN ERGİN DEVLETİNİ DÜŞÜNDÜĞÜ İÇİN Mİ SUÇLU?

GEÇ GELEN ADALET ADALET DEĞİLDİR

OSMAN ERGİN DEVLETİNİ DÜŞÜNDÜĞÜ İÇİN Mİ SUÇLU?

Yıllar 1986 yılı gösteriyordu. Osman Ergin isimli tır şoförü Türkiye'yi hayali ihracatla dolandıran Menteşoğlu firmasını ihbar edip milletin parasını ve devletin itibarını kurtarmıştı.
Kendisine verilecek olan ikramiye verilmediği için 34 yıl sonra dava açtı ve devletten hakkını istiyor. 34 yıl sonra hala hak mucadelesine devam eden Osman Ergin geç gelen adalet sdalet değildir diyenlere inat mücadelesini sürdürüyor.Devletini düşünmenin dürüst olmanın adeta bedelini ödeyen Orman Ergin adeta cezalandırılırken bu ülkede hak hukuk ve adalet diyenlerin de umutlarını söndürüyor. Bu ülkede namuslu insanların namussuzlardan daha fazla sesini çıkarması gerekiyor artık. Bu milletin uyanması bu milletin özüne dönmesi gerekiyor. 
Yıllar önce devleti milyon dolar hayali ihracat yaparak dolandıran Menteşoğlu Kardeşleri ihbar eden Osman Ergin'in hakkını vermeyen devlet bugün hakkını arayan mağdurların hakkını verir mi bilinmez ama bilinen bir gerçek var ki adalet kavramı ve yargı her geçen güven kaybetmeye devam ediyor.

Avukat Burak Eke'ye bu önemli olayı benimle paylaştığı için çok teşekkür ediyorum 

Tevfik Diker

Hayali ihracatla devlet soyulmuş...
*
Osman Ergin 1985 ile 1986 yılları arasında “Menteşoğlu Kardeşler”
topluluğuna ait “Türkay Servis Taşıt AŞ” firmasında 34 FZ 882 ve 34 FZ 645 plakalı 
tırların şoförlüğü görevini yapmıştır. Görevi kapsamında şoförlüğünü yaptığı tırlar ile 
Menteşoğlu'na ait malları yurtdışına ihraç etmekteydi.
Firma yetkilileri tarafından Osman Ergin ve diğer şoförlere, her Türkiye sınırları dışına 
çıktıklarında, ihraç ettikleri mallara ilişkin faturaları imha etmeleri gerektiği talimatı 
verilmiştir. Bu fatura bedellerinin çok yüksek olması nedeniyle, şüpheye kapılarak yetkili 
birimlere bildirmek adına ilgili faturaları imha etmemiştir. Ayrıca, diğer şoförlerden de 
onlarda bulunan faturaları talep etmiştir.
Bunun yanında, Osman Ergin; malları taşıdığı ülkelerde malın boşaltılması öngörülen 
yerlerdeki depolar tamamen dolu olmasına rağmen, yetkililer tarafından malların yine de 
teslim alındığını, fakat müvekkilin kullanımında olmayan bir kamyon ile başka bir bölgeye 
götürüldüğüne ve kimi zaman kamyonlarca malın çöplüğe atıldığına tanık olmuştur.
Bilahare Osman Ergin, taşınması öngörülen malları kontrol ettiğinde, gümrük 
kayıtlarında mantar, kerevit, salyangoz, kurbağa bacağı vs olarak görülen kutuların 
yalnızca su dolu olduğuna şahit olmuştur. Bunun üzerine, şüpheleri iyice artan müvekkil, 
devletin zararına olacak şekilde işverenleri tarafından işlem yapıldığı kanaatine varmıştır.
Yapmayı planladığı işin hayati bir risk taşıyacağını bilerek ikamet ettiği Kütahya’nın 
emniyet müdürü Ali Sakallı ile temasa geçmiş ve tanık olduğu olayları tek tek bildirmiştir. 
Bu esnada, Ali Sakallı’ya olaya ilişkin fotokopileri vermiş ve müvekkile isminin gizli 
tutulacağı ve ihbarının değerlendirilerek ilgili birimlere iletileceği bildirilmiştir.
Osman Ergin ihbarının, Kütahya Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlüğünce 
değerlendirilmesi neticesinde, 25.07.1986 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğüne 
(Kaçakçılık İstihbarat ve Harekat Daire Başkanlığına) DSİ23-444 sayılı yazımız ile 
“Menteşoğlu Kardeşler” topluluğu şirketinin aslında yurtdışına salyangoz, mantar vs 
ihracatı yapmadığı, hayali ihracat yaptığı ihbar edilmiştir. Bunun üzerine 31.10.1986 
Tarihinde Hazine Kontrolörü olan Fikret Demirbüken Kütahya’ya gelerek, söz konusu 
ihbarına ilişkin ifadelerini almıştır.

Osman Ergin ihbarı neticesinde ilgili birimler gerekli araştırma ve incelemeleri yaparak, 
“Menteşoğlu Kardeşler” topluluğuna ait firmalar tarafından hayali ihracat yapıldığını tespit 
etmiştir. Netice olarak devletimizin çok büyük bir kaybı önlenmiştir. Ayrıca verilen cezalar 
ve uygulanan yaptırımlar ile devletimizin uğradığı kayıplar telafi edilmiştir. Bu kapsamda 
müvekkil 26.12.1931 tarih ve 1905 sayılı MENKUL VE GAYRİMENKUL EMVAL İLE 
BUNLARIN İNTİFA HAKLARININ VE DAİMİ VERGİLERİN MEKTUMLARINI HABER 
VERENLERE VERİLECEK İKRAMİYE HAKKINDA KANUN kapsamında ihbar ikramiyesi 
almaya hak kazanmıştır. 
Buna rağmen ikramiye kendisine ödenmemiştir. Başvurularımızın sonuçsuz kalması 
üzerine konu yargıya intikal etmiştir. İdare ilk başlarda kendisinden önce de bu konuda 
bilgisi olduğunu ifade etmiş isede yargılama esnasında ki cevapları tutarsız, hatta bizim 
iddialarımızı destekler mahiyette olmuştur.
Osman Ergin ikramiyenin kendisine ödenmesini ve hakkı olan ikramiye bir başkasına 
ödenmiş ise hangi gerekçelerle, ne zaman ve kime ödeme yapıldığının bildirilmesini talep etmiştir.
İstanbul Vergi Mahkemesi, 2020/1310 Esas No.’lu dosya ile açtığımız davada ileri 
sürdüğümüz iddialarla ilgili gerekli soruşturmaları yapmaktansa, idarenin cevabını esas 
alarak davamızı reddetmiş, istinafta onaylanan dosya, talebimiz üzerine Danıştay’a 
gönderilmiştir. Haklılığımızı kanıtlayan her türlü belge elimizde mevcuttur. Ayrıca ilgili 
dosyalar da, TBMM, İstanbul İdare Mahkemesi, Danıştay, Emniyet Genel Müdürlüğü ve 
Maliye Bakanlığı nezdindedir.
Bu konu kendi başına çok önemli bir adli vakadır. Öte yandan etkin kamu oyunun, 
geçmişteki, hayali İhracat, kaçakçılık, suç örgütleri, yolsuzluk konuları ile idare bünyesinde 
kaybolan ikramiye konusuna ve devlete güvenerek, ilk başta ikramiye alacağını dahi 
bilmeden, tamamen yurtseverlik ve adalet duygusu ile hareket ederek, yaşam boyu çile ve 
sıkıntıya uğramış bir vatandaşın öyküsüne duyarsız olmayacağı değerlendirilmektedir.
Konu bir dönem siyaseti de etkilemiş bir yolsuzluktur. Zamanında basın ve kamuoyunu 
uzun bir süre meşgul etmiştir. ( Zengin bir arşiv elimizdedir.) Rahmetli gazeteci Ünal İnanç 
ve Tuncay Özkan, başta olmak üzere zamanında özel dergilerin ve kitapların konusu 
olmuştur.Yaşları müsait olanlar şöyle ya da böyle hatırlamakla beraber, genç nesiller 
konudan bihaber. Oysa ki ülkenin geçmişini anlamak isteyen bir genç, olay ile çok 
ilgilenecektir. Basın, yolsuzluk, siyaset üçgeninde basının temiz ve etkin inisiyatiflerinden 
biridir. Bu yönü ile basın tarihi bakımından önemli bir örnektir. Konu muhtemelen idare 
içerisinde bazı şahısların, hayali muhbirler oluşturarak ayrı bir yolsuzluk yapmaları. Bu 
yönü ile de ilginçtir. Güncel olarak da araştırıldığında yakın zamanda da vergi görevlilerinin 
görevleri gereği yürüttüğü soruşturmalarda hayali muhbirler oluşturarak ikramiye almaya 
çalıştığının belirlendiği ve bazı soruşturmalar ve tutuklamalar olduğu da görülecektir.
Son olarak da bu tür olaylar ortadan kalkmış değil, sadece ortaya çıkmıyor. Bu konuda 
çaba gösterenleri adalet sisteminin ödüllendirdiğinin görülmesinin yeni olayların açığa 
çıkartılarak, daha temiz ve daha adil bir toplum oluşturma çabalarını destekleyeceği çok 
açıktır. Bu bakımdan da konu ile ilgilenilmesinde ciddi bir kamusal yarar vardır.
Av.Burak Eke

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hakikatinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.