Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1993 yılında ilan ettiği 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü, ifade özgürlüğünü ve doğru bilgilendirme hakkını savunmanın önemini vurguluyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Anayasası da basın özgürlüğünü güvence altına alan hukuki temeller arasında yer alıyor.

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü’nün 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi verilerine göre Türkiye, 180 ülke arasında 159’uncu sırada yer alıyor. Ülke, 2002’de 99’uncu sıradayken, 2016’daki darbe girişimi sonrası dramatik bir düşüş yaşadı ve 2023’te 165’inci sıraya kadar gerilemişti. 2025 endeksi, politik, ekonomik ve yasal göstergelerde olumsuz tabloyu sürdürüyor.

Türkiye’nin saygın meslek kuruluşlarından Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği (YGD) Başkanı Yavuz Yılmaz, basın özgürlüğünün demokrasi için hayati önemde olduğunu vurguluyor: “Bir ülkede halkın haber alma hakkını temsil eden basın özgür değilse, o ülkede gerçek anlamda özgürlükten söz edilemez.”